17 Nisan 2009 Cuma

KARDEŞ GELİNCE.....



Çocuklarda Kardeş Kıskançlığı




Kardeş kıskançlığı doğal bir duygu olup, şiddeti ve dışa vurumu her çocuğa göre farklılıklar gösterebilir. Kardeş kıskançlığı duygusuyla savaşmak yerine çocuğa bu duygusunu kabul edilebilir olduğu ve nasıl başedeceği öğretilebilir.

Tanım :

Bu duyguyla ilk tanışma iki yaş civarındadır.. Çocuk, herkesin kendisinden daha iyi olduğunu ve kendisinin herkesten daha az sevildiğini düşünmeye başlar.


Belirtiler:
*Kardeş kıskançlığı, kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret ve intikam alma düşüncelerinin yanı sıra sevgi, koruma ve yakınlık hissetme isteği gibi karışık duyguların bir bileşiminden oluşmaktadır. Bu duygulardan en etkili olanları öfke, kendine acıma ve üzüntü duygularıdır.
*Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi odağıyken birden ikinci plana itilmiş gibidir. Artık anne babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak durumundadır. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir.
* Kabus gördüklerini, çişlerinin geldiğini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar. Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine gerileme görülebilir.
* Hem gün içinde hem de geceleri aşırı sinirli olurlar. Huzursuz bir görünümleri vardır, sakinleşmekte zorlanır ve kimi zaman çevrelerindeki insanlara öfkeli davranabilirler. Kendine ya da eşyalara yönelik saldırgan davranışlarda bulunabilirler.
*Evden ayrılmayı reddetmeyle birlikte (Örn: okula gitmek istememe) baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler, (emin olmak için fiziki muayene yaptırılmalıdır) huzursuzluk, isteksizlik ve diğer stres belirtileri sık sık gözlenebilir.
*Yeni bir kardeşin doğumu çocukta ilgi ve koruyuculuk, sıkıntı ve kıskançlık gibi çelişkili duygular yaşanmasına neden olur. Artık eskisi kadar sevilmeyeceği korkusu daha anne hamileyken başlayabilir. Son aylarda annenin yorgun, isteksiz ve yeni gelecek kardeşin hazırlıkları ile uğraşıyor olması çocuğun huysuzlaşıp, anneden ayrılmak istememesine neden olabilir.
*Bazı çocuklar kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyarak kardeşine vurma, onun oyuncağını kırma, "ondan nefret ediyorum" deme gibi davranışlar gösterirken bazıları da bu duygularını bastırır ve aşırı sevgi gösterir, bu davranışın altında çoğu zaman ana-babanın sevgisini kaybetme, tepki görme korkusu yatar.
*Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir.


Kıskançlıkla baş edebilme:

Sosyal ve ruhsal açıdan sağlıklı çocuklara sahip olmanın yolu birden çok çocuğa sahip olmaktır. Kardeşler arası kıskançlığı yok etmenin herhangi bir yolu yoktur ve tamamen ortadan kaldırılamaz, ancak hafifletilebilir. Bunun için doğumdan önce ve doğumdan sonra alınması gereken önlemler vardır.

Doğumdan Önce Yapılması Gerekenler


a.kıskançlığı en alt düzeyde tutmanın tek yolu, çocuk evin tek çocuğu konumundayken bütün istekleri yerine getirilmemelidir. Yani şımartılmamalıdır.İlgi ve sevgi normal bir seviyede tutulursa kardeşin gelişiyle de çocuk aşırı kıskançlık durumları yaşamayacaktır.


b.Çocuk, psikolojik olarak kardeşinin gelişine hazırlanmalı ve aileye katılacak ikinci çocukla ilgili bilgiler verilmelidir. Daha bebek gelmeden çocuğun ruhunda kardeşine karşı sevgi oluşması sağlanabilir.


c.Çocuğu bebeğin gelişine hazırlarken kaygılı olunmamalıdır.Bazen ana babalar öyle kaygılanır ki, sanki her şeyin sonu olacaktır ve bu kaygılarını çocuğu da yansıtırlar."Sakın kardeşini kıskanma", "Kardeşini kıskanırsan Allah seni cezalandırır","hiç korkma, seni de kardeşin kadar seveceğiz","Ona ne alırsak,aynısın sana da alacağız" gibi ifadeler çocuğu daha da kaygılandırır.


d.Bebekle ilgili yapılan hazırlıklarda abartıya kaçmamak gerekir.


Doğumdan Sonra Yapılması Gerekenler


• a.Anne bebekle ilgilenirken büyük çocuğu tamamen ilgiden mahrum etmemelidir.


• b.Anne- baba çocuğa olan sevgisini sözlerden ziyade davranışlarıyla göstermelidir.


• c. Çocuğun yanında bebeğe aşırı sevgi gösterilerinden kaçınılmalıdır.


• d.Büyükanne/baba ve misafirler daha çok bebekle ilgilenirler. Gerekirse büyük çocukla ilgilenmeleri için uyarılmalıdır.


• f.Bebeğin uyuduğu ortamda gürültü çıkarttığı için sert tepkide bulunmak, çocuğun kıskançlığını arttıracaktır. Sert tepki ve ceza yerine daha sakin ifadelerle uyarılmalıdır.


• g.Bebeğe zarar verir endişesiyle çocuk,devamlı bebekten uzaklaştırılmaya çalıştırılmamalıdır.Zarar verici davranışlara yöneldiği hissedildiğinde uyarılmalıdır;ancak uyarının boyutu kabul edilebilir düzeyde olmalıdır.


h.Kardeşler arası kıyaslamalar asla yapılmamalıdır.Çünkü her biri ayrı yetenek ve ilgiye sahiptir.


• ı.Hamilelikten önce çocuk ana-babasının yanında yatarken,hamilelikle beraber çocuğu başka bir odada yatırmak yanlış bir davranıştır.Ayrıca kendi odasında yatan çocuğu, bebeğin doğumundan sonra kıskanmasın diye, ana-babasının odasına almak da doğru bir davranış değildir.


• i.Bebeğin bakımıyla ilgili işlerde büyük kardeşin yardım etmesi sağlanabilir.Çocuk verilen görevi yerine getirdikten sonra övücü sözlerle ödüllendirilebilir.Bu tür etkinlikler zamanla alışkanlık haline getirilirse, çocukta kıskançlık yerine koruyuculuk duygularının gelişmesini sağlar.


j.Aile içinde işbirliğine önem verilmeli.Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre ayrı ayrı sorumluluklar verilmeli.Değerlendirmede çabaya önem verilmeli.


• k.Çocuğun duygularıyla yüzleşmesi sağlanırsa fiziksel şiddet içeren davranışlar yok olabilir.Örneğin çocuk büyük ise,kardeşi hakkındaki duygularını açığa çıkarmasına etkin dinlemeyle yardım edilebilir.


• Kıskançlıktan dolayın kötü bir çocuk olmadığı mesajı verilmelidir.Aksi takdirde çocuk kendini suçlu hissedecektir.


• Kısacası, çocuk aileye yeni katılan kardeşinden önce nasıl bir konumda ise, kardeş geldikten sonra da bu konumu çok az değişiklikle aynen korunmalı.


Kaynak:
Çetin ÖZBEY; 'Çocuk Sorunlarına Yapıcı Çözümler'

BEBEK DOĞUM KAYIT İŞLEMLERİ


1587 sayılı Nüfus Kanununun 74.maddesi uyarınca, Türk vatandaşlarının doğan çocuklarını 30 gün içerisinde Türkiye'de kayıtlı bulundukları nüfus
müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir. Bu süre geçirildiği
takdirde Nüfus kanununun 52.maddesi uyarınca para cezası
uygulanır. Yurt dışında doğan çocukların nüfusa kayıt işlemleri,
vatandaşların bağlı bulundukları Başkonsolosluklar veya
Konsolosluk şubeleri aracılığıyla yaptırılabilir. Söz konusu
işlem yaptırılmadığı takdirde, çocuklar Türk vatandaşı
sayılmamakta ve miras işlemlerinden yararlanamamaktadırlar.
Ayrıca Türkiye'yi ziyaretleri sırasında yabancı vatandaş
muamelesi görmektedirler. Fevkalade durumda uluslararası doğum
belgesi ile baba veya kanuni vekili Türkiye'de bağlı
bulundukları Nüfus Müdürlüklerine başvurarak nüfusa tescil
işlemini yaptırabilir.
Yabancılarla evli Türk vatandaşlarının çocuklarına eşiyle
anlaşarak biri Türk, diğeri yabancı olmak üzere çift isim
koyabilirler. Sadece yabancı isim konulduğu takdirde, nüfus
müdürlüğünün, ismin değiştirilmesi için ikaz etme yetkisi
vardır.
Ana ve baba ayrı dinlerde ise, aralarında bir anlaşmaya vararak
çocuğun dini konusunda karar vermeleri gerekmektedir.
Anlaşamazlarsa babanın oyu geçerlidir.
Ayrıca, çocuk 18 yaşını doldurması halinde kendi dinini ve
vatandaşlığını seçme hakkına sahiptir.
Doğum Tescili için Gereken Belgeler
İkametgahı, bağlı bulunduğu nüfus müdürlüğüne uzak olan
vatandaşlarının yeni doğan çocuklarının, aşağıda belirtilen
belgelerin gönderilmesi durumunda, posta ile nüfusa kaydı
yapılmaktadır. Ancak genel uygulama, anne babanın yaşadığı
yerdeki nüfus müdürlüğünden bağlı bulundukları nüfus
müdürlüklerine faks yoluyla kayıt yapılması daha sonra posta
yoluyla evrakların takibi şeklindedir.

1-Anne veya babanın nüfus cüzdanları.

2-Evlenme cüzdanı,

3-Çocuğun doğum belgesi,

4-İşlem ve posta ücreti,

5-Anne veya babadan birisinin direkt başvurusu.

DOĞUM SIRASINDA NEFES TEKNİKLERİ



Normal doğum esnasında “ıkınırken” güçlü bir nefese ve güçlü karın kaslarına ihtiyaç
duyacaksınız. Aşağıdaki yazıda kasılmalar esnasında bebeğinize
maksimum oksijen gitmesi için yapmanız gerekenleri bulacaksınız.
Doğum eyleminde uygulayacağınız doğru nefes alma-verme
tekniklerini gebelik döneminizde ne kadar sık uygularsanız bu
teknikleri o kadar iyi öğrenirsiniz.
Doğum eylemi esnasında doğru nefes alıp verme iki açıdan
önemlidir: doğum eyleminde belli aralıklarla gelen uterus
kasılmaları esnasında bebeğinize giden kan akımı nispi olarak
azalır. Bu fizyolojik, yani normal bir durumdur. Siz bu esnada
derin bir nefes aldığınızda kanınıza normal bir nefeste
geçtiğinden daha fazla oksijen geçer ve bu ek oksijen kasılmalar
esnasında bebeğinizin oksijensiz kalmasını önler.
Doğru nefes alıp vermenin diğer bir önemi de şudur: kasılmalar
esnasında duyacağınız muhtemel ağrı, zihinsel olarak daha çok
doğru nefes alıp vermeye odaklanmış olmanız nedeniyle daha hafif
olarak algılanacaktır.
Alıştırmalar:Gevşeme: Yere yatın ve dizlerinizi bükün. Vücudunuzdaki bütün kasları bilinçli bir şekilde teker teker gevşetin. Bunun ne
kadar zor olduğunu denedikçe göreceksiniz. Tüm kaslarınızı
gevşettiğinizi düşündüğünüzde bile tekrar yaptığınız bir
kontrolde bazı kaslarınızın halen kasılı olduğunu
görebilirsiniz. Tümüyle gevşemiş olmaya özen gösterin.
Derin nefes alma-verme: Tümüyle gevşediğinizden eminseniz sanki
45-50 saniye süren bir kasılmanız varmış gibi hissetmeye
çalışın. Burnunuzdan (eğer burun tıkanıklığınız varsa
ağzınızdan) içinize mümkün olduğunca ve yavaş yavaş derin bir
nefes çekin, bu nefesi yine yavaş yavaş ağzınızdan dışarı verin.
Bu esnada bütün kaslarınızın gevşek olduğunu tekrar kontrol
edin. Kafanızda canlandırdığınız kasılmalar devam ettikçe bu
işleme devam edin.
Dikkat: Nefes alıp verme işlemini çok hızlı yaparsanız,
kanınızdaki karbondioksit hızlı bir şekilde azalabilir, bu da
geçici bilinç kaybına kadar gidebilen durumlara yol açabilir, bu
nedenle derin nefes alma işlemini yavaş yavaş uygulayın. 45-50
saniye süren bir kasılmada 5-7 adet nefes alma-verme uygundur.
Karından nefes alma tekniği: Bu egzersiz karın kaslarınızın
gevşemesine yardımcı olduğu gibi, kasılı kasların uterus üzerine
gereksiz baskı yapmasını engeller:
Yere uzanın ve ellerinizi karnınızın üzerine yerleştirin. Derin
bir nefes alarak karnınızın “şişmesini” sağlayın. İçinizden beşe
kadar saydığınız sürede bu pozisyonu koruyun. Nefesi ağzınızdan
verin ve bu işlemi 4-5 kez tekrarlayın.

ŞEKER AĞACI