21 Kasım 2009 Cumartesi

ANNE KARNINDA BEBEKLERİMİZE MÜZİK DİNLETMEK



Son yıllarda giderek artan araştırmalar ve bulgular ışığında, doğumdan önce ve hamileliğin son 3 aylık döneminde, anne rahminin bir konser salonu gibi bebeği kucaklayıp, bu ritim ve ahenkle bebeğin gelişimine katkı sağladığı biliniyor.
Bebeğin beyni çevredeki seslerin ritmini ve motifini çözmeye çalışan bir dedektif gibidir. Bebek daha anne karnındayken bir müzik aleti gibi çalışır ve çevredeki sesleri hem kayıt, hem de analiz eder.
Beynin işitme sistemi hamileliğin 26. haftasından itibaren aktif olmaya başlar. Dışarıdan gelen sesler, rahimdeki fetusun kulağına gelemez. Çünkü bebeğin etrafını saran amniyon sıvısı ve kas örtüleri dışarıdan gelen sesleri bozar. Ancak Beethoven'in beşinci senfonisinin, belirgin şekilde tanımlanabilir bir ses imajı olarak rahme ulaştığı gösterilmiştir. Bebekler anne karnındayken 6. ve 7. aylardan itibaren seslere, özellikle de müziğe tepki veriyorlar, dahası anne karnındayken dinledikleri müzikleri doğduktan sonra dinlediklerinde hatırlıyorlar.

FETUS SESLERE NASIL TEPKİLER VERİR?

Fetus kulağına gelen seslere, vücut hareketleri ve kalp atışında meydana gelen değişikliklerle cevap verir. Bazı sesler, bebeğin kalp atış hızında kısa süreli yavaşlamalara yol açabilir. Çok gürültülü sesler kalp atımını hızlandırır. Sesler fetusta hareket ortaya çıkartmasının yanında, doğum öncesi öğrenmeye de sebep olur. En temel öğrenme şekli alışkanlık kazanma ve ortama uyum sağlamadır. Can sıkıcı olan veya sürekli tekrarlayan seslere dikkatini vermemeyi öğrenme, buna bir örnektir. Yeni ve bir farklı musiki ritmi gelirse, bebekler ona cevap vererek, değişikliği fark ettiğini gösterirler. Hamileliğin son döneminde bebek annenin karın bölgesine sürekli yapılan uyarılara alışmıştır. Ancak uyarı şekli değişirse buna cevap verir. Nazikçe yapılan titreşimlere cevap vermezken, gürültülü bir ses gönderildiğinde hemen hareket ederek cevap verir. Belli bir süre, gürültülü sesler ile nazik titreşimler birlikte arka arkaya verilirse, birkaç tekrardan sonra bebek buna cevap vermemektedir. Bütün bunlar, bebeğin doğum öncesinde çevresinden bilgi alabildiğini ve bazı olayları hatırlayabildiğini gösterir.

MÜZİK GELİŞİMİ NASIL ETKİLİYOR?


Çocuğun doğum öncesi müzik dinlemesinin, gelişimi hızlandırdığı, hatta bazı çocuklardaki belli gelişim bozukluklarını hafifletebildiği veya iyileştirme yoluna koyduğuna dair çalışmalar vardır. Değişik müzik çeşitlerinin 28-36 haftalık annelere dinletildiği bir çalışmada, kontrol grubuna nazaran anne karnında müzik dinleyen bebeklerin seslere dikkat, göz takibi, motor kontrol ve koordinasyon hareketlerinin gelişiminde dikkati çeken bir hızlanma gözlenmiştir.

KLASİK MÜZİK FAYDALI MI?

Yapılan araştırmalar, çocuk gelişiminin özellikle ilk yıllarında, müziğin çok önemli bir etken olduğunu ortaya koyuyor. Zihinsel gelişimin yüzde 85’i 8 yaşına kadar, beyin gelişiminin yüzde 80’i 3 yaşına kadar tamamlanıyor. Zeka ve beyin gelişimini, beslenmeden sonra ilk aylarda olumlu etkileyen birinci faktör ise müzik…
Müziğin bebek gelişimi üzerindeki etkilerini belirlemek için Batı’da yapılan pek çok araştırmaya göre; klasik müzik anne karnından itibaren bebeklerin psikolojik, bilişsel ve bedensel gelişimlerinde birçok olumlu etki yaratıyor. Örneğin, düzenli olarak müzik aleti çalmanın beynin görme, duyma, hareket etme ve koordinasyonla ilgili bölümlerinin büyümesini sağladığı söyleniyor. Yapılan bir diğer araştırma ise, Brahms dinletilen prematüre bebeklerin daha çabuk geliştiklerini kanıtlıyor.
Müzik çocukların kendini ifade etme yeteneklerini geliştirip, estetik, yaratıcı ve yapıcı düşünme kapasitelerini arttırıyor. Okul çağındaki çocukların okuma ve yazmayı daha kolay öğrenmesini, anlama ve düşünme becerilerini geliştiriyor. Yani akademik performansı da olumlu etkiliyor. Çocuklara müzik dinletmek beyin aktivitesini arttırıp, stresin ve sıkıntının azaltılmasını sağlıyor.
Müzik, insanları mutlu, huzurlu, yaratıcı, umutlu, heyecanlı, güçlü, inançlı ve cesur kılan bir olgu... Zihni ve yaratıcılığı geliştirdiği, bitkileri olduğu gibi bedeni de iyileştirdiği biliniyor. Buna, “Mozart etkisi” deniyor.

BİLİNEN EN ŞİFALI MÜZİSYEN: MOZART

Başuçlarında her gün 2 saat Mozart dinletilen bebeklerin daha zeki oldukları, ineklere daha iyi süt vermesi için Mozart dinletildiği, Japonya'da bir bira fabrikasının bira mayası oluşurken Mozart çaldırdığı ve o biranın daha pahalı satıldığı şaşırtan gerçeklerden. Dünyanın çeşitli yerlerinde, birçok doktor ve müzik terapisti Mozart etkisini, depresyon, kanser, kronik ağrılar, yüksek tansiyon, ruhsal ve zihinsel sorunlar gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanıyor. Mozart'ın müziği; kısa, basit ve neşeli temaları ile, kolay algılanabilir, kolay takip edilebilir bir müzik. Bebekler için de bu neşeli melodiler ve basit ritimler oldukça ilgi çekici.
Bu tür bir müzik dinlemenin, anlama ve muhakeme için önemli olan sinirsel kanalları uyarabileceği varsayılıp, öğrencilerin müzik zevklerine bakılmaksızın sınavlarında Mozart dinletilmiş, sınav başarılarında artış gözlemlenmiş. Uzmanlara göre, 10 dakika Mozart müziği dinlemek, geçici de olsa IQ üzerinde olumlu etki yapıyor.
MOZART ETKİSİNDEN FAYDALANIN!

Don Campbell müziğin gücü üzerine bugüne kadarki en kapsamlı kitabı yazdı: “Mozart etkisi.” Müzik ve diğer titreşimlerin anne karnından başlayarak yaşamın tüm dönemlerinde sağlık, eğitim ve davranış alanlarında önemli etkilere sahip olduğunu açıklıyor. Kolayca uygulanabilecek egzersizlerle beden ve zihin sağlığınızı artırmanın yollarını öğretiyor. Don Campbell kitabında, müzik zevkiniz ne yönde olursa olsun Mozart Etkisi'nden faydalanabilmeniz için gerekli bilgiyi çok açık bir dille ve örneklerle veriyor.

BEBİŞLERİMİZDE GAZ...

Bebeklerde gaz sancısı, bebek 2-3 haftalık olduğunda başlar ve genellikle 4-6 haftada en yoğun dönemine ulaşır. Gaz sancıları genellikle 3 ila 4. ayda azalarak kaybolur, nadiren 5 ya da 6. aya kadar uzar. Gaz sancılarının kesin sebepleri bilinmemekle birlikte,
gaz sancısına yol açtığı iddia edilen bilgiler şöyle sıralanabilir.
Öncelikle, emzirme tekniğindeki hatalar, fazla hava yutmaya bağlı olarak gaz sancısını arttırır. Bebeğin sindirimini gerçekleştirmesi için gereken bağırsak ve pankreas enzimlerinin ilk aylarda yetersiz olması, anne sütü alan bebeklerde bazen annenin aldığı gıdalar, bebeğin günlük rutinindeki değişiklikler, annenin endişeli olması da gaz sancısında etkili olabilir.
GAZ AĞLAMALARI 3 SAATTEN FAZLA SÜRERSE...

Bebeklerin hepsi ağlar. Ancak gaz sancısı olan bebeklerde 3 saatten fazla süren ve akşam saatlerinde artan ağlama nöbetleri görülür. Bebek son derece huzursuzdur, ellerini yumruk yapar, bacaklarını karnına doğru çeker, kızarır ve gaz çıkarır. Eller ve ayaklar soğuktur. Karın hafif bombedir. Bu durum haftada 3-4 kere tekrar eder.

ANNE BABALARIN YAPMASI GEREKENLER

Bu belirtilerle karşılaşılıyorsa, anne babalar şunları yapabilirler: Bebek kucağa alınarak yalnız olmadığı hissettirilmeli, daha sık emzirilmeli ve emzik kullanmalı; rahat, sakin, gürültüsüz bir ortamda bulundurulmalıdır. Anne, bebeğin ağlamalarından dolayı çok endişeliyse, babanın veya diğer aile fertlerinin bebeği sakinleştirmesi; annenin bu süreçte kısa süreli dinlenmesi, bebeğin annenin endişesini hissetmesinden kaynaklanacak sorunları ortadan kaldırabilir.

GAZ SORUNUNA KARŞI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Anne sütü ya da formül mama ile beslenen bebeklerde emerken hava yutturmamaya dikkat edilmelidir. Meme başının etrafındaki kahverengi alanla birlikte oldukça geniş olarak bebeğin ağzına vermek, biberonu dik tutmak bu konuda yardımcı olur. Bebeği mümkün olduğunca sakin bir ortamda beslemek gerektiği, gereğinden fazla beslenmenin yarattığı bağırsak gerginliğiyle gaz sancısına neden olabileceği unutulmamalıdır. Gazlı bebeklerin stresli ailelerde daha fazla görüldüğüne dair çalışmalar da bulunması nedeniyle bebeğe rahat ve sakin bir ortam sunmak da çok önemlidir.
Emziren annenin aldığı bazı gıdalar bebeğin gazını etkileyebilir. Bebekte inek sütü allerjisi varsa, doktor gereken tetkikleri yaptıktan sonra anneye süt ve süt ürünlerinin çıkartıldığı bir diyet önerir. Böyle bir durum yoksa, anne kuru fasulye, nohut, brokoli, lahana, karnabahar, çikolata, baharatlı gıdalar ile çay, kahve gibi içecekleri belli süre için kesmelidir.
BUNLARI YAPIN!

Bebek gaz sıkıntısından dolayı ağlama krizine girmiş durumdaysa bunları yapabilirsiniz:

- Bebeği battaniyeye sarıp kucağa alın,

- Ninni veya şarkı söyleyin, müzik veya gaz sancıları için oluşturulmuş özel sesleri dinletin,

- Kendi arabasıyla gezdirin,

- Ritmik olarak kucakta veya beşikte sallayın,

- Karnına ılık havlu koyun veya ılık yağla masaj yapın,

- Arabayla gezdirin,

- Banyo yaptırın,

- Emzik verin.

UYARI!

Yine de bebeğin ağlaması durmuyorsa yapılacak tek şey, doktorun kapısını çalmak! İdrar yolu enfeksiyonu, orta kulak enfeksiyonu, fıtık veya bağırsak problemleri, besin allerjileri gaz sancılarıyla karışabilecek ağlama nöbetlerine neden olabilir. Bu hastalıklara yönelik bulgular yoksa, doktor tarafından önerilen bitkisel çaylar veya bazı damlalar kullanılabilir. Bu ilaçların etkileri kişisel farklılıklar gösterebileceğinden, ancak doktorların önerisine göre kullanılmalıdır.

KAYNAK:http://www.anneoluncaanladim.com