20 Ağustos 2010 Cuma

ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU

Gebelik, doğum ve en sonunda ulaştığınız bebek.. bunlar bir anne ve baba adayının hayatında dönüm noktalarıdır. Biz bu dönüm noktanızın sizin için en iyi şekilde olması için sizlere destek vermek istiyoruz.


Annelik Yolunda hamile kursumuz 3 oturumdan ve doğum sonrası anne-baba ve bebek toplantısı olmak üzere 4 oturumdan oluşmaktadır.
Kursumuza babalarında katılmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz.
Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum ve sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.
Kursumuza 12-13 haftayı tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz.Yakında başlayacak ilk kursumuz;
19 Eylül Pazar (Saat 12:00- 14:00 arasında) yeni sınıfımız açılacaktır.

Kursumuz Gayrettepe 'dedir. Adres: Yıldız posta cad. Emel apt. A Blok no:14/4 Gayrettepe

Kursumuzun içeriği,

ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU

4 HAFTALIK PROGRAM

1.OTURUM:

Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,

Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri,ağrısız doğum,

Doğuma hazırlık

Babanın Doğumda Rehberlik Eğitimi

Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için normal doğuma

yönelik nefes egzersizleri ,ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.

Doğum planımız nasıl olmalı?

Bebek odası hazırlığı ve doğru alışveriş,

Doğuma giderken anne ve bebeğin valiz hazırlığı

Hamilelik psikolojisi

RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ

2.OTURUM:

Emzirme ve anne sütü,

Yenidoğan bakımı;

-göbek bakımı,

-yeni doğan sarılığı,

-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)

-bebeği tutuma ve taşıma,

-bebeği giydirme,

-yenidoğan refleksleri,

-bebeğin yıkanması,

-bebeğin gazının çıkarılması,

-bebek için rahatlatma masajı,

-bebeğin aşıları,

-bebeğin uyku düzeni,

-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,

-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,

*0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,

BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER



3.OTURUM:


Lohusalık bakımı,

Lohusalık Sendromu,

Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,

Doğum sonrası ve emziren annenin beslenme

Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı



Doğum sonrası anne ve bebek

NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ

4. OTURUM:




Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler.Bu oturumumuza Pedagog katılacaktır.
Ayrıca psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.

Eğer katılmayı düşünürseniz 6 Eylül'e kadar aşağıdaki formu doldurup, bize email olarak göndermenizi rica ederiz.

ESRA ERTUĞRUL & GONCA ŞENSÖZEN



KATILIMCI TALEP FORMU
Adınız- Soyadınız.:.....................................................................
Telefon:......................................................................................
E-mail adresiniz:.........................................................................
Dr. Adı:.....................................................................................
Gebelik haftanız:.........................................................................
Muhtemel doğum tarihiniz:.........................................................
Bize nereden ulaştınız:..................................................................

17 Ağustos 2010 Salı

7 aylık bebeğin gelişimi

Yaşamının 7. ayında bebekte hızlı bir gelişim izlenebilir. Doğumdan bu yana çok şey öğrenmiştir, ancak hayatının bu ilk senesinde aktif duruma gelme hazırlıkları hep devam edecektir. Sonraki üç ay boyunca bebek oldukça hareketli olacaktır. Ayrıca fiziksel ve zihinsel gelişiminin yanısıra mantık ve dil gelişiminde de önemli aşamalar kaydedecek ve tüm bunlar bebeğin temel problem çözme yeteneğini geliştirecektir.

Bebek büyürken, dünyası da onunla beraber büyür. Bu ay sonunda bebeğiniz yerde emeklemeye başlayacak. Elleri ve dizleri üzerinde kendini kaldıracak ve ileri geri hareket etmeye çalışacak; kısa bir süre sonra da bir eliyle gözüne kestirdiği bir şeye uzanacak. Bu egzersize devam ettikçe bir süre sonra el ve ayakları kendiliğinden uyumlu olarak hareket etmeye başlayacak. İlk başta sadece geri geri gidebilse de kısa bir süre sonra hareketlerini daha rahat kontrol edebilecektir. Emeklerken oluşan güvensizlik duygusu bir süre sonra kaybolabilir, bazı bebeklerde ise bu güvensizlik şiddetli bir ayağa kalkma isteğine dönüşebilir.

Her bebek aynı düzende gelişme göstermez. Bazı bebekler emeklemeden önce veya sonra veya emekleme yerine, alternatif farklı bir stil geliştirebilir. Kimi bebek sadece bir yöne doğru giderken, bir diğeri ise geri geri gidebilir. Emekleyecek kadar kuvvetlendiğinde kurbağa stili emeklemeyi deneyebilir- yani iki eli ve iki dizini beraber hareket ettirebilir. Bazı bebekler ise hızlı bir şekilde ilerleme gösterebilirler. Eninde sonunda doğru pozisyonu bulurlar, ancak bazı bebeklerin hiç emeklemeden direkt olarak ayağa kalkıp yürüdüğü de görülür.

Yeni şeyler keşfedebilmesi için bebeğin özgür bırakılması gerekir. Gün içinde oyuncakları ile fazla oynamaz ve sık sık gülücük yapar. Hareket etmeye başladığında merak ve korku beraberinde gelir. Bebek kapının dışında ne olduğunu merak etmektedir, ancak siz yanında olduğunuz için sizi de bırakmak istemez. Bir süre sonra kararsızlığı bırakır ve kısa bir süre için de olsa ileri bir adım atar. Biraz sonra sizin aynı yerde olup olmadığınızı kontrol etmek için geri döner. Eğer geniş bir ev içinde sürekli yer değiştiriyorsanız, endişelenmemesi için birkaç dakikada bir kendinizi gösterin.



Bebeğin sadece hareket etme yeteneği değil, oturabilme becerisi de iyice gelişmiştir. Artık neredeyse desteksiz oturabilir. Bazı bebekler kendi başlarına bile oturabilirler, ancak büyük bir olasılıkla bunu yaparken bir yana doğru kayarlar. Önceleri, bebeğiniz düşmemek için ellerini kullanacaktır. Bir süre sonra ise dengesi gelişecek ve otururken oyuncaklarla oynamak gibi, başka işlerle de ilgilenebilecektir.

Bebek, her yönden değişim geçirmesine rağmen uyku düzeni sabit kalır. Bazı bebekler gün sonunda yorgunluktan uyuyakalırken, bazıları da yoruldukça daha hareketli olurlar. Bebeğin uyku durumuna kolayca geçip geçemediğini gözlemleyin. Ev içinde gürültülü oyunlar eğlenceli olmakla birlikte, bebeğin uykusunu dağıtacağından yatma vakti için çok uygun sayılmaz. Uyku saati yaklaştıkça hareketli oyunlara biraz sınır koyabilir ve temposunu yavaşlatabilirsiniz. Yoğun bir günün sonunda bebeğiniz, biraz sallamadan sonra uyumaya karşı çıkmayacaktır. İlk altı aydan sonra uykusu ve uyku düzeni seyahat ve hastalık gibi dış faktörlerden etkilenecektir.

Bebeği rahatlatmak için uyku öncesi banyoyu da deneyebilirsiniz. Bebeğiniz muhtemelen büyük küvete geçiş yapmıştır. Küveti sadece birkaç santim suyla doldurun. Bebekler suda oynamaya bayılır, ancak sabunlu iken vücudu kaygan olacağından onu kesinlikle yalnız bırakmamalısınız.

Uyku gibi, yeme alışkanlıkları da aynı kalır. Ancak bebeğinizin nesneleri tutma yeteneği geliştikçe artık parmaklarından çok avuç içlerini kullanmaktadır elinde tutabileceği yiyeceklerden hoşlanmaya başlar. Nesneleri bir elinden diğerine geçirmek, onun için hala pek keyiflidir ve erişebildiği her şeyi iter, sıkar veya atar.

Bu yüzden kavrayabileceği (parmak boyutlarında olan) yiyecekler onun için eğlenceli olur. Öğünler arasında huzursuzlanabilir. Öğünler arasında verilen yiyecekler huzursuz olan bebeği biraz sakinleştirir, ancak bunun bir alışkanlığa dönüşmesine izin vermemelisiniz.

Her ne kadar bebeğiniz elinde tutabileceği yiyecekleri yemekten hoşlanıyor olsa da sizin verdiğiniz yemekleri ağzından çıkartabilir. Bunun en büyük nedeni kendi kendine yemek yeme arzusudur. Ancak her ne kadar denemek hoşuna gitse de henüz kaşığı ağzına götürmeye hazır değildir. Yaşadığınız kargaşa ve dağınıklık sizi kızdırmasın bebeğiniz sadece gördüğü her şeyi taklit etmeye çalışıyor. Mama sandalyesini de tıpkı sizin temizlediğiniz gibi temizlemek isteyecektir. Hangi elini kullandığı çok belirgin olmamakla birlikte, her beş çocuktan dördü sağ elini kullanmaya eğilimlidir.

Bebeğinizin farklı gıdalarla beslenmeye alışması arzu edilen bir durumdur, ancak bu şimdilik çok da şart değildir, önemli olan bebeğinizin yemek yemekten keyif almasıdır. Düzenli olarak yeni yemekler vermeye devam edin. Değişik tatlar denemesini sağlayın, ancak “tabağını tertemiz yapmasını” veya bunun gibi hoşlanmayacağı şeyleri ondan talep etmeyin. İlgisini kaybettiğinde ve ağzından geri çıkardığında yeteri kadar yemiş demektir, ısrar etmeyin.

Ebeveynler genelde bebeğin ana yemeğinin günün hangi saatinde verilmesi gerektiğini bilemezler. Besin değeri düşünüldüğünde bunun fazla önemi yoktur, ancak farklı yemekleri yiyebileceği zamana kadar et-sebze menüsü gün ortasında verilmelidir. Bir çok anne-baba bebeğin akşam yemeğinden önce yedirilip, sonra ailesi yemeğini yerken onlara mama sandalyesinde oturarak eşlik etmesini tercih eder. Ancak bunun yerine bebeği erkenden uyutup, sonra da sakin bir akşam yemeği yemek daha yerinde olabilir.

Bu dönemde bebekler, önlerinde farklı yemek seçenekleri olduğundan biberondan sıkılabilirler. Eğer bir kaptan da yardımla içebiliyorsa, günde birkaç kez aldığı biberonu bırakabilirsiniz. Yine de bu konuda fazla aceleci olmayın-bazı bebekler hala emmeyi tercih edebilir ve birinci senenin sonuna kadar memeden kesilmeye hazır olmayabilirler.

Bu dönemde ortaya çıkan bazı yeni davranış biçimleri de anne-babaları endişelendirebilir. Örneğin ayak parmağı emmek, hijyen nedeni ile endişe yaratabilir. Ancak ayaklar, bebek kendi başına yürümeye başlayana kadar (ki bu dönemde zaten ayak parmağını emmeyi çoktan bırakacaktır) el parmakları kadar temizdir.

Kulaklarla oynamak tipik bir diş çıkarma göstergesidir. Artık bu çok belirgin bir hareket haline gelmiştir. Birçok bebek de diş çıkarırken alt dudağını emer. Diş çıkarma bazı bebeklerde diğerlerine göre daha acılı ve zor olabilir, ancak rahatsızlığı çok fazla ise, bunun başka nedenleri olup olmadığını anlamaya çalışın. Genelde bebeğin normal olmayan her türlü davranışı diş çıkarıyor olmasına yorulur. Diş çıkarmanın ishale veya çok yüksek olmamakla beraber ateşin artmasına neden olduğu doğrudur. Ancak sıkıntısının nedeni başka ciddi bir rahatsızlık da olabilir ve diş çıkardığını düşünüp bunu göz ardı etmemelisiniz.

Ses çıkarmalar yine çok yoğun olmakla beraber, bebeğiniz zaman zaman diğer motor aktivitelerine konsantre olup bu dönemde ses çıkarmayı biraz azaltabilir.

Memnuniyetini tatlı bir gülücük ya da neşeli çığlıklar gibi tamamen farklı yollarla belli edebilir. Bebek genelde yanındaki yetişkinlerin çıkardığı sesleri taklit eder ve kendisine “hayır” denildiğini daha çok sesinizin tonundan anlar.

Bebek için annesi hala dünyanın merkezidir. Saçınızı veya üzerinizdeki herhangi bir şeyi ısırarak veya çiğneyerek sizi daha iyi tanımaya çalışır. Şimdiye kadar “anne” veya “baba” dediğinde direkt olarak sizi kastetmiyor, büyük bir ihtimalle yakınında bulunan birine sesleniyor veya bir şikayette bulunuyordu. Birkaç hafta içinde ise sadece size “anne” demeye başlayacak.

Bebek artık görmediği şeylerin de aslında var olduğunu anlamaya başlar. Örneğin yere düşürdüğü şeyi aramaya başlayacak ya da sevdiği oyuncağı sadece bir ucunu görse bile tanıyacak.

Bebeğiniz ayrıca bu dönemde “neden-sonuç” ilişkisini de kavramaya başlar. Örneğin bir çarşafın üzerinde duran bebeğe ulaşıp ulaşamayacağını hisseder. Ancak çarşafı kendine doğru çekerek bebeği alabileceğini kestirebilir. Bütün bunlar size basit görünse bile aslında onun için çok önemli gelişmelerdir.

Eğer çalışmaya başlayacaksanız-ya da başlamışsanız- kendinizi suçlu hissetmeyin. Ne olursa olsun, huzurlu bir anne, huzurlu bir çocuk demektir, bu yüzden siz ve aileniz için en uygun olduğuna inandığınızı yapın.



7.AY DÖNÜM NOKTALARI

SOSYAL FİZİKSEL ZİHİNSEL

• Şakaları anlar ve kendisi de şaka yapmaya çalışır.

• İstemediği bir şeyi yapmamak için direnir.

• Aynadaki görüntüsüne elleriyle vurur.

• Ses tonundan "hayır" ın anlamını kavrar.

• Sosyal bir etkileşimin içinde olmak ister.

• Kafasını tam olarak kontrol edebilir.

• Emeklemekten çok sürünür.

• Ellerini ve dizlerini iterek öne arkaya hareket eder.

• Sırtüstü yatarken kalçalarını öne arkaya kaldırarak hareket eder.

• İki diş çıkarmış olabilir.

• Aynı anda her iki elinde de birer nesne tutabilir ve bunları birbirine çarpar.

• Ağzı ve elleriyle vücudunu tanımaya çalışır.

• Nesneleri tutmak için parmaklarını kullanır.

• Tek başına desteksiz oturabilir.

• Dikkatini daha iyi toplar ve detaylarla ilgilenmeye başlar.

• Kendisinden saklanan nesnelerin aslında yok olmadığını bilir.

• Duyduğu sesi veya sesleri taklit eder.

• “ma,mu,da,di” gibi heceleri söyler.

• Bir nefeste birkaç ses çıkarabilir.

• Kendi hareketlerinin sonuçlarını anlamaya başlar.

• Bebek resmini kendisiyle özdeşleştirir ve bunu onaylayan sesler çıkartır.

• "Anne" sinin bir tane olduğunu ve sadece kendisine ait olduğunu öğrenir.

• Bir konuşmada kendi ismini çıkartabilir.

10 Ağustos 2010 Salı

HAMİLELİK DÖNEMİNDE PSİKOLOJİK BOYUT

HAMİLELİK DÖNEMİ


PSİKOLOJİK BOYUT


Hamilelik kendi içinde bir değişim dönemidir. Aileye yeni katılacak olan bireye ve çiftin yeni rolüne (anne-baba) hazırlanılan bir süreçtir. Eğer çift ilk kez çocuk sahibi oluyorsa, bu dönem evli olmaktan, evli ve çocuklu olmaya atılan bir adımdır. Çiftler anne-baba olarak yeni sosyal rollerine bu süreçte hazırlanıyorlar. Tüm bu değişimlerden hem anne hem de baba adayları etkilenir. Baba adaylarından farklı olarak, anne adayları hamilelik sürecinde önemli fizyolojik değişimler yaşarlar. Bu değişimler de, onların psikolojilerini direkt olarak etkiler.

Anne Adaylarının Yaşadığı Psikolojik Değişimler Şunlardır:



1.Duygusal iniş-çıkışları: Anne adaylarının aniden parlaması, normalde ağlamadığı şeylere ağlaması, alınganlık göstermesi, bir iyi bir kötü hissetmesi gibi durumlardır. Etrafındaki insanlar tarafından bu durum kolay anlaşılamayabilir. Tüm bunlar anne adaylarının vücudundaki değişimlere hormon seviyesine, vücut ağırlığı ve şekline verdiği tepkilerdir.



2.Yeni bir beden: Hamilelikte alınan kilolarla birlikte kadının beden imajı da değişir. Normalde giydiği kıyafetleri giyemez. Gözüne pek de estetik gelmeyen birkaç hamilelik kıyafetini sıraya koyarak giyer. Normalde çok sık gideceği bir ortama çok daha içine sinmeyen bir kıyafetle ve kendini şişman hissederek gitmek zorundadır. Anne olacağı için tam bir kadındır ama görüntüsünden dolayı seksi, çekici ya da “dişi” hissetmez.

Kadının yeni bedenini, kilolarını, şişen yüzünü, elini, ayağını kabul etmesi kolay olmayabilir. Bir daha eski bedenine geri dönememe korkuları yaşayabilirler.



3.Cinsel hayatın ilişkilerdeki yeri: Kadının değişen vücut imajını kabullenmemesi cinsellikten kaçmasına yol açabilir. Kendini şişman, ya da daha az dişi bulan kadın, partnerinin, onu çekici bulmayacağı endişesi taşıyacağından cinsel hayattan uzak durmaya çalışabilir. Cinsel hayatı sekteye uğratabilecek bir diğer konu, cinsellik yaşamının bebeğe bir zarar verip vermeyeceğidir. Birçok çift bu konu sebeple cinsel aktivitelerini durdurmaya ya da azaltma yoluna giderler. Bu konuda endişelenmek yerine, jinekologlarının önerilerini dinlemek yerinde olacaktır.



4.Yaşam şekli değişir: Hamilelik kadının yaşam şeklinin de değiştiği bir dönemdir. Eskisi kadar yoğun ve yorucu şekilde çalışamaz. Hareketleri çok daha kısıtlı olacaktır. Uyurken bile istediği pozisyonda yatamaz. Bu değişiklikler kimi anne adaylarında çökkün ruh haline ve kaygıya yol açabilir. Özellikle bebek büyüdükçe, anne adayı işini istediği gibi yapamamaktan şikayetçi olacaktır.



5.Uyku düzeninin bozulması: Hamilelik, özellikle de son ayları, uyku düzeninin bozulduğu, anne adayının sık sık uyandığı, istediği pozisyonda yatamadığı bir dönemdir. Uykusunda bu sebepten yorgunluk, gerginlik, irritasyon hisleri yaşayabilirler.



6.Beni ne bekliyor? Belirsizlik....: Hamilelikte en çok kaygı yaratan konu doğacak olan bebek hakkında yaşanan belirsizliktir. Nasıl bir doğum olacak? Bebek sağlıklı olacak mı? Ben nasıl bir anne olacağım? gibi sorular anne adayının aklında döner durur. Bebek doğmadan bu tip sorular tam olarak cevaplanamadığı için hamilelik dönemi çok yoğun kaygıların ve de depresyonun yaşanılabileceği bir dönemdir. Bu durum, anne adayının kişilik yapısına göre şekil alır. Normalde kuruntulu bir kadın, hamilelik döneminde yaşanan bir takım belirsizliklerden dolayı daha da kaygılı hale gelebilir. Diğer bir önemli kaygı kaynağı daha önce yaşanan düşüklerdir. Eğer anne adayı daha önce bir düşük yaşadıysa, şimdiki bebeğin sağlığı ile ilgili yoğun kaygıları ya da yerli yersiz suçluluk duyguları taşıyabilir. Bebeğe zarar vermemek adına kendini aşırı kontrol altında tutmaya çalışıp, dönemi biraz daha zorlaştırabilir. (örneğin; “hiç merdiven çıkmamalıyım” gibi)



7.Kendini güçlü hissetmek: Anneliği deneyimlemeye hazır birçok kadının, hamileliğinin özellikle 2. trimester aşamasında yaşadığı önemli bir duygu, kendisini güçlü, kendine güvenir ve iç huzurunun yüksek şekilde hissetmesidir. 2. trimesterde vücut imajı henüz değişmemiştir ve anne adayı, dünyaya bir çocuk getirebiliyor olmanın gücünü, bütünlüğünü ve güzelliğini hisseder.



8.Konsantrasyon düşüklüğü: Anne adayının odağı bebek ve hamilelik süreci olduğunda, ilgilendiği diğer meseleler (iş, arkadaş, ilişkileri) daha ikincil düzeyde kalabilir. Çalışan anne adayı işine daha az ilgi duyabilir ve motivasyonu, yaşadığı fiziksel zorlanmalar yüzünden de, daha düşük olabilir. Bu durum da yaptığı işe konsantre olmasını güçleştirebilir.



Bu Değişikliklerle Başa Çıkmanın Yolları



- Hamilelik döneminde yaşanan fizyolojik değişimler ve bunların etkileri konusunda tıbbi bilgiler almak ve her dönemde anne adayını neyin beklediğini bilmek

- Diğer hamile ya da yeni doğum yapmış annelerle görüşmek, onlarla deneyimlerini paylaşmak

- Anne adayının kendi alie çevresinde (anne, kardeş, eş) destek alması. Kendi annesinin hamileliği nasıl geçirdiğini anlatması.

- Annenin Değişen Vücut İmajının Kabullenmesi

-Anne-baba adaylarını kendi kaygılarını açıkça konuşmaları, paylaşmaları. Kaygılar ortadan kalkmasa bile paylaşmak çiftleri rahatlatacaktır.

-Baba adayının, anne adayının yaşadığı psikolojik değişimlerinin önemli bir bölümünün fizyolojik kaynaklı olduğunu unutmaması. Duygu değişimleri ve hassasiyet konusunda eşine anlayışlı olması.

-Bebekle birlikte hayatlarının nasıl olacağının çift tarafından hayal edilmesi, konuşulması, anne-baba rollerinin belirginleştirilmesi.

-Hiçbir anne-babanın mükemmel olmadığının, her anne-baba’nın acemilik devri yaşadığının, her anne-baba’nın hata yaptığının çiftler tarafından sık sık hatırlanmaması.



Tüm değişimlerine rağmen hamilelik çok özel bir dönem. İçerde büyüyen bebeğin kalp sesini duymak, ultrasondaki görüntüsünde parmağını emdiğini fark etmek çok büyüleyici. Bu yüzden 9 ay sürecek bu dönemin neden keyfi çıkmasın?



KLİNİK PSİKOLOG

GONCA ŞENSÖZEN

www.goncasensozen.com

8 Ağustos 2010 Pazar

Altuğ artık yemeklerini mama sandalyesinde yiyor!



Altuğ artık yemeklerini mama sandalyesinde yiyor. Sebzeli tavuk çorbasını yedi, ilk kez sandalyesinde. Yemek sonunda uykusu geldiğinden hem yiyor, hem de sinirlenip, söyleniyordu..

5 Ağustos 2010 Perşembe

HAMİLELİKTE YÜZME

Hamileyken yüzen kadınların dikkat etmesi gerekenler. Gebelik ve yüzme. Yüzmek isteyen gebe kadınların mutlaka dikkat etmesi gereken hususlar..

















Hamile kaldıktan sonra ilk defa yüzmeye girecek olanların çok daha fazla dikkatli olması gerekmektedir.
Öncelikli olarak yüzmeye girmeden önce bedeni ısıtmak, yavaş yüzmek ve yavaş yavaş tempoyu arttırmak gerekir. Üç aylık gebeler için 20 dakika yüzmek yeterli olmaktadır. Aynı dönemde sabahın erken saatlerinde yüzmek, gebelikle ilgili kusma ve bulantıları en aza indirgeyebilir ve günü tamamıyla çok daha rahat geçirmenize yardımcı olabilmektedir. Sonraki üç aylık dönemdeyse su, eklem ve bağları destekleyip bel ve sırt ağrılarında azalma sağlar. Aynı dönemde, daha önceki yüzme alışkanlıklarına aynı şekilde değiştirilmeden devam edilebilir. Sonraki dönemlerdeyse yüzmeyi sürdürmekte herhangi bir sakınca olmamaktadır. Fakat bedeni fazla sıkmayan, hamilelere yönelik tasarlanmış mayoların kullanılması tavsiye edilir.
Hamile kadınlarda çok sık kramp girenlerin yüzerken suyun boy hizasını aşmamasına dikkat edilmelidir. Herhangi bir kramp ihtimaline karşı yardım alabilmek için hamilenin suda tek başına olmamasına da dikkat edilmesi gerekmektedir. Nefes tutarak çok uzun süreli dalışları hamilelerin yapmamaları gerekmektedir.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

6 aylık göz kontrolümüz

6 ayımız biiti, neredeyse 7. ayımız dolacak. Bu ay aşılarımızın yanı sıra 6 aylık rutin göz muayenemiz vardı. Çalıştığım hastanede çalışan çocuk göz doktorumuza muayene oldu, Altuğ. Allahtan hiçbir sorunumuz yok.18. aya kadar sorumuz yok..