15 Eylül 2013 Pazar

ANNE SÜTÜNÜ BESLENEREK NASIL ARTTIRABİLİRİZ?

www.gurmebebek.com da yazdığım yazımı sizlerle de paylaşmak istedim..:))



Normal beslenen sağlıklı bir annenin sütü, çoğunlukla bebeği için yeterli olmaktadır. Bununla birlikte, bazı anneler bebekleri için yeterince süt üretemediklerini düşünmektedir. Bundan enin olabilmek için en kesin bilgi bebeğin kilo alımıdır. Bebeğinize sütünüzün yetmediğini düşündüğünüzde size en yakın sağlık ocağına gidin ve bebeğinizi tarttırın. Sonra 2-3 gün sadece bebeğiniz her istediğinde emzirin, emzirin.. Sonra yine aynı yere giderek bebeğiniz tartırın. Eğer günlük 20- 30 gr ,  hafta da 125 gr, ayda da en az 500 gr almışsa her şey yolunda diyebiliriz. Eğer kilo alımında sıkıntı varsa, anne günde ne kadar su içtiğini, ne kadar emzirdiğini ve ne kadar dinlendiğini, uyuduğunu önce bir kontrol etmeli. Bunların hepsi tek başına anne sütünü etkiler. Bunlarla ilgili bir sıkıntı yoksa nasıl beslendiğine, neler yediğine de dikkat edilmeli.. Anne sütünün miktarını etkileyen en önemli faktör ne kadar talep varsa o kadar süt üretir, annenin vücudu. Özellikle ilk 3 ayda bu rutin oluşu, bebeğin yaklaşık ne kadar süt ihtiyacı var o netleşir. Annenin vücudu da o miktar da süt üretir. BU mekanizmada süt miktarını arttırmak için bazı besinlerden de minik destekler alınabilir
Anne sütünü arttıran besinler:
 Anne sütünü arttıran besinler tüm dünyada, yüzyıllardır kullanılmaktadır. Anason, çemen otu, rezene, ısırgan otu, tarçın, fesleğen, nane, ve susam gibi bitkiler anne sütünü arttırıcı olarak bilinen bitkilerin başında gelmektedir. Bu bitkilerden salatalar hazırlayıp yiyebileceğiniz gibi çaylarını da hazırlayabilirsiniz. Çay için ölçü ortalama bir su bardağı kaynamış suya 1-2 çay kaşığı kadar kuru bitkidir. Siz damak tadınıza göre bu oranları ayarlayabilir ve birkaç bitkiyi karıştırarak lezzetli çaylar elde edebilirsiniz. Böylece emzirmeden dolayı artan sıvı ihtiyacınızın da bir kısmını karşılamış olursunuz.
Göğüs ve karın bölgenize susam yağı ile masaj yapmak da süt bezlerinizi uyararak ve kan akışını düzenleyerek anne sütünüzü arttırmanıza yardımcı olacaktır. Bunun için günde 2-3 kez 1-2 dakika masaj yapabilirsiniz.
Anne sütünü en çok arttıran şey bol bol su içmektir. Ayrıca günde 3 lt kadar su içmek de çok önemlidir. Anne sütünü arttıranlardan biride malt özüdür.. Bunu eczanelerde özel hazırlanmış içeçek şeklinde alabileceğiniz gibi, alkolsüz birada aynı işi görmektedir. Sabah, öğle ve akşam sadece 1 kahve fincanı içilen alkolsüz bira anne sütünü arttıracağı gibi, içeriğinde bulunan B vitamini sayesinde de annenin bağışıklık sistemini korur'' Harika ne kadar çok yersem sütüm o kadar çok olur'' şeklinde yanlış bir anlayış vardır. Ancak ne kadar çok yediğimiz değil, ne yediğimiz çok önemlidir. Anne normal ve dengeli beslenmeli.
Yağlı olmayan proteinlerle beslenmelidir. Yeşillikler ve sebzeler tüketmelidir. Çorbalara ağırlık vermesinde yarar vardır. Sıcak ve sulu şeyler sütün miktarına olumlu katkıları vardır. Aşırıya kaçmamak koşuluyla, tahin- pekmez ve az yağlı süt ürünleri tüketilebilir.
Günde 4-5 fincan kadar rezene ve ısırgan çayı tüketilebilinir. Ayrıca çeşitli firmaların emziren anneler için olan çaylarından ada içilebilinir.
Aynı zaman da kilo aldırmayan demir kaynağı olan yeşil mercimek, brokoli, roka, ıspanak, pazı, dereotu, çekirdekleriyle beraber yenilmesi gereken siyah üzüm, dut pestili, yumurta ve yağsız kırmızı et, balık tercih edilmelidir.
·         Taze beyaz üzüm ( günde 2 porsiyon)
·         Dereotu ( sabah- akşam yemeklerde yenilebilir.)
·         İncir (taze veya kurutulmuş)
·         İncir-havuç (Anne sütünü artırmak için haşlanmış kuru incir suyu da içebilirsiniz. Sekiz-dokuz adet kuru inciri yarım litre klorsuz suda en fazla on dakika haşlayınız. İkiye böldüğünüz suyu sabah-akşam olmak üzere günde iki kere tüketiniz.)
·         Taze beyaz dut
·         Haşlanmış taze beyaz dut kurusu
·         Anason (20 gram susam, 10 gr anason ve 500 gr bal karıştırılır ve macun haline getirilir. Bundan günde 3 çorba kaşığı yenir)
·         Kereviz
·         Taze kereviz yaprakları
·         Bal kabağı
·         Kıvırcık salata
·         Sumak
.        Rezene çayı
.        Çemen
.Çörek otunun bal ile karıştırılması
. Erik kaynatılarak balla karıştırılması
.Fesleğen (Fesleğen çiçeği, tohumu ve yaprakları kullanılır. Bunların çayı demlenir. Bundan 1- 2 bardak içilir)
.Hurma
.Kimyon
.Kişniş
. Lahana
.Marul (tohumundan günde 4- 5 gr yenirse etki gösterir)
. Nane
.Salep
. Yer elması
.Zencefil
. Sarımsak  ..Anne sütü ve emzirme deyince sarımsaktan bahsetmeden olmaz. Sarımsak, bebeğinizin iştahını açmasının yanında güvenle kullanabileceğiniz iyi bir antibiyotiktir. Bebeğinizi emzirmeden 1 saat önce 1-2 diş sarımsak yerseniz, bebeğiniz memeyi daha iştahla kapacak, daha uzun süre emerek daha fazla süt içmiş olacaktır.
Emzirme yoluyla bebeğe ilaç geçebileceği için emziren annelerin ilaç kullanımı sınırlıdır. Özellikle de antibiyotiklerin vücuda vermiş olduğu zararlardan dolayı pek çok anne antibiyotik ilaçlarını kullanamamaktadır. Oysaki sarımsak güvenle kullanabileceğiniz doğal bir antibiyotiktir. Kokusunu dert ediyorsanız karanfil gibi koku giderici bitkilerden faydalanabilir, çiğnemeden doğrudan yutabilir ya da eczanelerde bulabileceğiniz sarımsak tabletlerini kullanabilirsiniz.

Emzirme döneminde sağladığınız sütteki enerjinin büyük bir kısmı, yediklerinizden karşılanıyor. Aldığınız tüm enerji tam olarak süt enerjisine dönüşmüyor, çünkü vücut dokuları da bir miktar enerjiyi emiyor. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700–800 ml süt salgıladığı esas alındığında, emzirme döneminde günlük ortalama ekstradan enerji gereksinimi 750 kaloriyi buluyor. Bu miktarın 500 kalorisi yediklerinizden sağlanırken, 250 kalorisi hamilelikte depoladığınız yağlardan karşılanıyor. Bu da emzirme sırasında aldığınız fazla kiloların, enerjiye daha hızlı dönüşmesine katkıda bulunuyor.
Annelere sütlerini artırma konusunda şu önerilerde dikkat etmelidirler:
Hızlı kilo vermeyi vadeden diyet ve ilaçları uygulamayın.
Sütünüzü arttıran en önemli besin sudur. Günde en az 2,5 – 3 litre su içmelisiniz, çünkü sütün önemli bir kısmı sudur.
Kalsiyumdan zengini olan süt, yoğurt ve peyniri düzenli olarak tüketmelisiniz. Her gün 1 adet yumurta veya 1 porsiyon etli sebze veya kurubaklagil yemeği yemeye özen göstermelisiniz.( Size gaz yapıyorsa , uzak durmalı, gaz yapmayanları diyete eklenmelidir.)
A Vitamininden zengin havuç, yeşil yapraklı sebzeler, kayısı gibi besinleri, beslenme programınızda sık bulundurmalısınız.
Vitaminlerin zengin bir kaynağı olan taze sebze ve meyveleri her gün düzenli olarak tüketmelisiniz.
Yediğiniz yiyeceklerin besleyici değerini korumak ve özellikle anemiyi (kansızlığı) önlemeniz açısından, yemeklerinizle birlikte çay içmemelisiniz.
Annelerin değişik dönemlerdeki günlük enerji ve besin öğelerini karşılamak üzere temel besin gruplarından almaları gereken miktarlar:




Beslenme programınızda yer alması gereken temel besin grupları ve içerikleri:
Süt ve süt grubu:
. Süt
.Yoğurt
Peynir
. Et ve et grubu
. Tavuk
.Balık
.Yumurta
.Sakatatlar
Ekmek ve ekmek yerine geçen grubu
.Ekmek
.Tahıllar (mısır, buğday, çavdar, yulaf )
.Makarna
.Pirinç
.Bulgur
.Çorbalar
. Un ve undan yapılmış yiyecekler
 Sebze ve meyve grubu
Tüm sebze ve meyveler bu grup içerisindekiler
 Yağ grubu
Zeytin
Yağlı Tohumlar ve yağı (ceviz, fındık, badem, susam v.b)
Bitkisel sıvı yağlar ( mısırözü, ayçiçek, soya, pamuk v.b)
Margarin
Tereyağı
Hayvansal yağlar ( iç yağı, kuyruk yağı)



DOĞUM SONRASI LOHUSALIK DÖNEMİ





DOĞUM SONRASI KANAMA VE PERİNE HİJYENİ
Doğum sonrası kanama birinci günde yoğun ve kırmızı olup ilerleyen günlerde pembeye, kahverengine döner. Birkaç hafta sonra beyaz akıntı halini alır ve yaklaşık 1,5 ay devam eder. Doğum sonrası olan lohusalık akıntısı azalarak 3- 6 hafta sürebilir. Hijyenik petlerin sık değiştirilip, dikiş yerlerinin kuru tutulması önemlidir. Kanama çoğalır, vücut ısısı artar ya da akıntı kötü kokulu olursa zaman kaybetmeden hekime haber verilmelidir. Hastaneden sonra evde duş şeklinde banyo yapılabilir. Banyo sonrası dikiş yerleri iyice kurulanmalı, ıslak bırakılmamalıdır. Duş almak kan dolaşımına yararlı olacağı gibi sütünde artmasında fayda sağlayacaktır. Her tuvaletten sonra perinenin önden arkaya doğru yıkanması ve kurulanması gerekir. Perine bölgesinin kuru ve temiz olmasına özen gösterilmelidir. Enfeksiyon oluşumunu önlemek için petlerin kanama olmasa bile 3–4 saatte bir değiştirilmesi gerekir. İç çamaşırları pamuklu ve sıkı olmamalıdır. Ayrıca iç çamaşırları her gün değiştirilmeli ve ütülenmelidir.

DOĞUM SONRASINDA BESLENME
Doğum sonrası ilk zamanlarda sık idrara çıkma ve idrar yaparken yanma olabilir. Aynı şekilde büyük tuvalet sırasında ağrı olabilir ya da olacağını hissedip tuvalete gitmekten çekinilebilir.
Doğum sonrasında mümkün olduğunca hareket etmeli, lifli gıdalar ve ılık su tüketilmelidir. Bunlar anneyi rahatlatacaktır.
Günde 2-3 litre su içmeye özen gösterilmelidir. Ağrı kesici kullanılmasına rağmen makata vuran ağrı varsa hastaneye başvurulması gerekir.

DOĞUM SONRASI HAREKET AKTİVİTESİ

Hareket etmek kan dolaşımını sağlayarak, bağırsak hareketlerini düzenler. Bu nedenle doğumdan sonraki günlerde bol bol yürüyüş yapılmalıdır. Normal doğum yapan anneler kendilerini iyi hissettikleri zaman ayağa kalkabilirler. Sezaryen olan anneler ise ortalama 6–8 saat sonra oda içinde ayağa kalkabilirler.

DOĞUM SONRASI UYKU VE DİNLENME

Dinlenme ve uyku, yeni doğum yapmış anne için çok önemlidir. Anne gebeliğin ve doğum eyleminin verdiği yorgunluğu atma arzusundadır. Yeni bir yorucu dönemin yükünü kaldırabilmesi için annenin yeterli bir istirahate ihtiyacı vardır. Gece saatlerinde annelerin mümkün olduğu kadar az rahatsız edilmesi, gündüzleri de öğle yemeğinden sonra 2 saat dinlenmesi sağlanmalıdır.

DOĞUM SONRASI DEPRESYON

Yeni doğum yapmış annenin hormonal durumundaki ani ve dramatik değişiklikler onu normalde kolaylıkla baş edebileceği faktörlere karşı duyarlı hale getirir.
Hormo0nal değişikliklere ek olarak gebelik ve doğum, uyku düzeninin bozulması, alışılmamış olaylar, bebeği, eşi ya da diğer çocukları ile ilgili anksiyete   nedeniyle annenin fiziksel gücü azalır. Postpartum, hafif depresyon birçok yeni annenin en ufak bir problem karşısında kendisini gözyaşlarına boğulma durumunda bırakır. Bazı kadınlar kendilerini kısa bir süre için yetersiz hissederler. Ancak bu genellikle kendilerine ve bebeklerine güvenleri geliştikçe ortadan kalkar. Uyuyamama ve depresyon 1–2 günden fazla sürerse, annenin postpartum psikoza girmesini önlemek için psikiyatrik yardım istenmelidir.

DOĞUM SONRASI CİNSEL YAŞAM
Cinsel aktiviteye annenin perinesinin normale döndüğü, kanamasının sona erdiği 6. Haftaya kadar başlanılmalıdır.
Çoğu anne yorgunluk, halsizlik, ağrı, koitusda ağrı ve korkuya bağlı olarak cinsel istek azalır. Normal cinsel hayata dönmede eşin önemli bir desteği vardır. Bu yüzden eş bu konuda özen göstermeli, anneye duyarlı davranmalıdır. Doğum sonrası cinsel aktivite 6 hafta kadar sonra gerçekleşebilir.

DOĞUM SONRASI AİLE PLANLAMASI


Doğum sonrası dönemde anne ve baba çocuğa, doğuma ve doğurganlığa yoğunlaştığı bir dönem olduğundan aile planlanması yöntemlerinin konuşulması için uygun bir dönemdir. Doğum sonrası 6 hafta cinsel ilişki yasaktır. Bu dönem bittikten sonra doktorunuzla görüşerek sizin için uygun olan aile planlaması yöntemini seçebilirsiniz.